TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, “Bu sene 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü programını Bursa’da düzenleyeceğiz. Bu programda ana gündemimiz vergi olacak. Çok kazanandan çok, az kazanandan az vergi alınması lazım.” dedi.
Atalay, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan ve beraberindeki heyetin Türk-İş ziyaretinde Bakan Işıkhan’ın 2024 yılı için belirlenen minimum fiyata artış yapılmayacağı tarafındaki açıklamasını anımsatan Atalay, şu tabirleri kullandı:
“Enflasyonu durdurmadan, tabiri caizse küpün altını kapatmadan küpün üzerine istediğiniz kadar suyu doldurun, özcesi parayı verin paranın bir kararı kalmıyor. Bunun için biran önce küpün altını kapatmak lazım, enflasyonu durdurmak lazım. Ondan sonra da toplumun alım gücünü belli bir noktaya çekmek lazım.”
1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü programını bu yıl Bursa’da düzenleyeceklerini vurgulayan Atalay, “Bu programda ana gündemimiz vergi olacak. Çok kazanandan çok, az kazanandan az vergi alınması lazım. Emekçiler ocak ayında aldığı fiyatı iki ay sonra vergi kesintileri nedeniyle alamıyor. Bununla ilgili bir düzenlemeye gereksinim var. Bu emekçiyi de memuru da ilgilendiriyor. Sene başında alınan 20 bin lira, sene sonunda 16 bin liraya düşüyor. Bunun kabul edilebilir bir tarafı yok.” diye konuştu.
Atalay, 13. Çalışma Meclisi’nin 29-30 Nisan’da düzenleneceğini anımsatarak, “Bu toplantıda, sendikalar, sivil toplum örgütleri olarak düşüncelerimizi bir daha Sayın Cumhurbaşkanına anlatırız. İşçiyi, emekliyi, taşeron çalışanını, taban ücretliyi, yoksulu güldürmeden bu ülkede barışı sağlamamız mümkün değil.” dedi.
ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ VURGUSU
Türkiye’nin bir anayasa değişikliğine gereksinimi olduğunu lisana getiren Atalay, şunları kaydetti:
“17 milyon personelin olduğu ülkede, 2,5 milyon emekçi sendikal örgütlü. Bu kabul edilir bir sayı değil. Bu savunabilecek bir sayı değil. Burada evvela Meclis sorumlu, ülkeyi yönetenler sorumlu. Biz de sendikacı olarak sorumluyuz. Düşünebiliyor musunuz? Sıradan bir iş yerinde 1000 kişi çalışıyor, 952 adedinin üyeliğini alıyoruz. Patron yetki davası açıyor. Yetki davası mahkemede 7 sene sürüyor. 7 sene sonra ne iş yeri kalıyor ne sendika kalıyor ne bir şey kalıyor. Sendikalar Yasası, 12 Eylül’den kalan, darbe anayasasından kalan bir düzenleme. Anayasa değişikliğine temel personellerin muhtaçlığı var.”
İŞ KAZALARINA TEPKİ
Son periyotta yaşanan iş cinayetlerine de dikkati çeken Atalay, konuşmasına şöyle devam etti:
“İliç’te 7 arkadaşımız hala toprak altında. İş kazalarında her gün 4 personel hayatını kaybediyor. Beşiktaş’ta kısa bir vakit önce 29 kardeşimiz yanarak, bağıra bağıra can verdi. Bu ülkenin büyük kısmı, onları hala görmedi. Bu ülkede sayıları bir elin parmakları kadar olan takımlı aksiyoncular var. En ufak problemde ortaya çıkıyorlar lakin Beşiktaş’taki bu vahim iş cinayetinde hiç kimse ağzını açmıyor.
Beşiktaş’ın sorumlusu kimse, Soma’nın sorumlusu kimse, İliç’in sorumlusu kimse, bunlar hesap vermeden iş kazalarını tedbire bahtımız yok. Personel sıhhati ve iş güvenliği, paradan daha kıymetli, insan canı paradan daha kıymetli. İş sıhhati ve güvenliğiyle ilgili dünyanın en iyi kanunu bizde olmasına karşın maalesef merhametsiz patronlar bu işi suistimal etmeye, çalışanları göz nazaran göre vefata götürmeye devam ediyorlar.
Burada sendikaların, Bakanlığın, ülkeyi yönetenlerin sorumluluğu var. Ben nefes aldığım surece Soma’nın cinayet olduğunu anlatmaya devam edeceğim.”
patronlardunyasi.com
Kaynak Web Site: İşverenlerin Dünyası
Haber Url Adresi: https://www.patronlardunyasi.com/turk-isten-asgari-ucret-aciklamasi
