Stokçu Antep fıstığında fiyat yükseltti

Dünya gazetesinden Mehmet Hanifi Gülel’in haberine nazaran, Türkiye’nin değerli tarım eserlerinden olan Antep fıstığında son günlerde yaşanan artışlar baklava kesiminde olumsuz yansımaya başladı. Fıstık fiyatlarına son 15 günde yüzde 50’nin üzerinde gelen artırım ile 850 liradan bin 300 liraya yükselmesi İstanbul piyasasında da karşılık buldu.

Sektör temsilcileri, fıstık fiyatına son gelen spekülatif fiyat artışlarının, baklava fiyatlarına da yansıdığını, hasebiyle satışlarda yüzde 5 ile 50 ortasında düşüş yaşandığı belirtiyorlar. Temsilciler, yüksek rekolte beklenen bir dönemde fiyat artışlarının olağandışı olduğunu ve bunun denetlenmesini talep ettiler. Son periyotta artan ihracatla birlikte toplam baklava üretiminin 2 bin tona dayandığı da aktarılıyor.

“ESNAFIMIZ MEMNUN DEĞİL”

Fıstık fiyatlarının son periyotta aşikâr bir kesim tarafından artırıldığına dikkat çeken Baklava ve Tatlı Üreticileri Derneği (BAKTAD) Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Ali Taşdemir, önümüzdeki fıstık hasadında rekor seviyede bir rekolte beklenmesine karşın fiyat artışlarının olağandışı formda yükseldiğini kaydetti.

Şu anda stokta geçen yılın mahsulünden çok önemli ölçüde eser bulunduğunu aktaran Taşdemir, “Bu yıl beklenen rekolte ise yaklaşık 750 bin ton. Bu da stokçuların eserin büsbütün elinde patlamasına neden olacak. Fiyatın çok aşağı düşmesine yol açacak.

Şu anda piyasada ‘fiyatı ne kadar üstte tutabilirsek o kadar tutalım’ niyeti hâkim. Fiyatlar bir ay içinde 850 liradan, bin 400 liraya dayandı. Fiyat 900 liradan 600 düşeceğine, bin 300’den 900’e düşsün mantalitesiyle hareket ediliyor. Artan fıstık fiyatları direkt baklava fiyatının yükselmesine neden oluyor. Bu da satış grafiğini aşağıya çekiyor. Hiçbir esnafımız bu fiyattan eser satmaktan keyifli değil. Zira sonuçta satış kilosu aşağı düşüyor” dedi.

1 KİLO BAKLAVA BİN 300 TL

Fıstık fiyatındaki artışın baklava fiyatlarına da yüzde 20 olarak yansıdığına belirten Taşdemir, bir kilo fıstıklı baklavanın içinde 250 gram fıstık olduğunu aktardı. Yalnızca fıstık hammaddesi olarak bir kiloda 350 lira üzere bir maliyet olduğunu bildiren Taşdemir, “Baklava maliyeti içinde sade yağı, fıstığı, kaymağı, şerbeti, personelliği ve genel masraflar var. Spesiyal baklavanın kilosu bin 250 lira ile bin 300 liraya dayandı. Klasik baklavanın fiyatı ise bin liraya geldi” diye konuştu.

Bu yıl Şanlıurfa ve Gaziantep bölgesinde rekoltede büyük bir beklenti olduğuna değinen Taşdemir, “Bu yaşıma kadar daha ağaçlarda bu türlü bir şey görmedim. Fıstığı bu yıl Gaziantep depolayacak yer bulamayacak. Son 60-70 yılın rekoltesi bekleniyor.

Buna karşın fıstığın fiyatını artıran birkaç tane fıstık satıcısı. Başka yandan bu eserle alakası olmayan ve piyasalarda devamlı parasıyla bu işlerin stokçuluğunu yapan kesim dışında alıcılar var. Raf ömrü 2-3 yıl olan fıstıkta, stok yapmak da çok kolay bir eser olarak yer alıyor. Bugün fıstığı 850 liradan alan biri, bir ay sonra bin 400 liradan satarak büyük bir kâr etmiş olur. Bu işle alakası olmayan doktor, mühendis, avukat ve reklamcılar bile var’’ diye konuştu.

“ÜRÜN SATMAYIN DİYORLAR”

Nizip Fıstıkçılar Kooperatifi Başkanı Ahmet Polat ise son periyotta fiyat artışının spekülatif bir hareket olduğuna vurgu yaparak, geçen yıl 120 bin ton rekolte olduğunu, bu yıl ise 750 bin ton rekolte beklendiğini tabir etti. Tuzlu çerezlik fıstığın fiyatının 400 ile 450 liradan 550 liraya çıktığını belirten Polat, “Fiyatlara kesim temsilcileri de şaşkın. Toplumsal medyada birtakım şahısların üreticilere eserinizi satmayın ve fiyatlar daha da artacak diye yazıyorlar. Bu nedenle üreticiler de piyasaya mal vermiyor. Piyasada mal da var fakat satışlar yok denilecek kadar az” dedi.

“KARABORSA ENGELLENEBİLİR”

Fiyat denetiminin sağlanması için devletin dayanağını ‘alan’ bazlı değil, esere vermesini talep eden Taşdemir, “Biz bu alana yapılan destekleme verilsin diye Tarım ve Orman Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı ve Maliye Bakanlığı’na sunumlar yaptık. Bu destekleme alana değil de esere yapıldığında kayıt dışılık ortadan kalkacak. Eseri satarken değil, eser hasat edilirken kayıt altına alındığında stokçuluğun karaborsacılığın önüne geçilecek. Böylelikle son tüketici olan halka da bu durum direkt yansıyacak’’ dedi.

patronlardunyasi.com