Param’ın işvereni Emin Can Yılmaz, Cumhuriyetin 100.yılında çalışanlarına 100 milyon lira dağıtmasının perde gerisini PD’ye anlattı

Ali Kemal ERDEM

Ekonomik külfetlerin arttığı bu süreçte birçok işletme çalışan sarfiyatlarında kesintiye giderken bunun bilakis tutum gösteren işletmeler ve işverenler da var.

İş insanı Ahmet Aziz’in akabinde bir iş insanından daha çalışanlarına büyük jest geldi.

Param’ın işvereni Cumhuriyet’in 100’uncü yılında yıllık net karının 100 milyon lirasını çalışanlarıyla paylaştı.

Son iki yıldır yemek, yol ve maaş artırımı düzenlemeleriyle çalışanlarına katkı sağlayan Param, geçen yıl net karının bir kısmını çalışanlarıyla paylaşarak değerli bir gelişmeye daha imza atmıştı. Param, bu yıl da yıllık net karının 100 milyon lirasını çalışanlarıyla paylaştı.

Param Kurucu ve Üst Yöneticisi (CEO) Emin Can Yılmaz, bu kararını nasıl aldığına dair konuştuk. Yılmaz, PD’nin sorularını yanıtladı…

– Şirketlerin çoğunlukla çalışan hakları noktasında kısıtlamaya gittiği bir periyotta bu kararı nasıl aldınız? Kararı almanızda ne tesirli oldu?

Param, sıfırdan küçük bir takımla kurulmuş, her geçen gün, hafta, ay büyüyen bir şirket. Ekip olmanın tüm ögelerini içimizde gün ve gün geliştiriyoruz. Yaklaşık 25 yıldır şirket yönetiyorum ve çok fazla sayıda çalışma arkadaşım oldu. Her birinden bir şeyler öğrendim, kusurlar yaptım, sağlıklısı da buydu.

Şirketler için en değerli kaynağın, çalışanlar olduğunu düşünüyorum. Bu şirketi sıfırdan her bir ünitesini tek tek uğraşarak inşa ettik. Her sürecinin içinde oldum. Çalışma arkadaşlarının ehemmiyetinin yanında öbür değerli bahis da kültürün oluşması, Kültür oluşturmak, oluşan kültüre sahip çıkmak, ortamıza katılanları tıpkı kültürle uyumlu hale getirmek çok değerli.

Param Kurucu ve Üst Yöneticisi (CEO) Emin Can Yılmaz

Son 2 yıldır Param, birlikte gece gündüz çalışan, birlikte gülen, birlikte üzülen, birlikte heyecan duyan ve en kıymetlisi birlikte tek bir noktaya odaklı çalışan bir kadro haline geldi. Bu kültürün bir kesimi da “Birlikte Kazanç”. Biz kazandıkça çalışma arkadaşlarımızın kazandığı modeli her geçen yıl daha da güzel hale getireceğiz.

Özetle bu karar yaratmaya çalıştığımız bu kültürün bir modülüdür.

“AHMET AZİZ BEYEFENDİ KARARINDAN ESİNLENMEDİK”

– Yakın vakitte Ahmet Büyük Bey’in de benzeri bir kararı olmuştu. Bu kararı almanızda Yüce’den etkilendiniz mi?

Kendisini basından tanıdım. Ahmet Aziz Bey’in misal bir karar almasını takdirle karşılıyoruz. Lakin, kendi kurumumuzun stratejik gayeleri ve iç dinamikleri doğrultusunda aldığımız kararlarla ilgili olarak, bu karardan esinlenmediğimizi belirtmek isteriz.

Geçen sene net karımızın bir kısmını çalışma arkadaşlarımızla paylaşma kararı, “Birlikte Kazanç” kültürümüze yönelik bir adım olarak alınmıştı ve bu yaklaşımımızı sürdürme konusundaki kararlılığımız bu sene de Cumhuriyetimizin 100.Yılında 100 Milyon TL paylaşımımızla devam ediyor.

“2002’DE DE YARARIMIZIN BİR KISMINI PAYLAŞTIK”

– Geçmişte de emsal uygulamalarınız oldu mu?

Evet, 2022 sonunda da çalışma arkadaşlarımızla karımızın bir kısmını paylaşmıştık.

“MUTSUZ ÇALIŞANLAR İLE MUVAFFAKİYETE ULAŞMAK MÜMKÜN DEĞİL”

– Son iki yıldır çalışanlarınıza yönelik haklarını güzelleştirecek değerli düzenlemeler yaptınız..Bu husustaki bakış açınız nedir? Türkiye’de genel olarak birinci tasarrufun fiyatlardan yapılması yanlışsız bir uygulama mı?

Sağlıklı bir şirkette olması gerekenleri biz Param dünyasında yaratmaya çalışıyoruz. Her şirketin kendi organizesyonel ve finansal yapısı var. Günümüz ekonomik şartlarında birtakım şirketler ömür çabası veriyor. Öncelikle fiyatlardan tasarruf etmek tahminen de stratejilerine nazaran uygun olanıdır. Onlar namına az bilgi ile yorum yapmam kusurlu olur. Lakin tavsiye verebilirim, mutsuz çalışanlar ile muvaffakiyete ulaşmak mümkün değil.

“DİĞER İŞVERENLERE DA TAVSİYE EDERİM”

– Aldığınız kararının benzerilerini öbür işverenlere ve firmalara önerir misiniz?

Paylaşmak hoş, insanların memnun olduğunu görmek, hissetmek hoş. Param’ın bu oranda büyümesini sağlayan çalışma arkadaşlarımın motivasyonu sonraki yıllarda olacak büyümenin de yolunu açıyor. Grup ruhu ile birebir amaca koşarken herkes üstüne düşeni biraz daha fazla yapmak için gece gündüz çalışıyor. Tavsiye ederim, yeterli bir sistem kurulur ise paylaşmak başarıyı, büyümeyi, birlikte düşünmeyi getirecektir.

“HER YÖNETİCİNİN KENDİ KÜLTÜRÜ VE STİLİ VAR”

– Etrafınızdaki işveren pozisyonundaki arkadaşlarınızdan “Ne gerek var bu türlü bir şeye. Sonra bizim çalışanlarımızda ister” üzere yaklaşım ve tenkitler alıyor musunuz?

Söylediğim üzere her şirketin her yöneticinin kendi kültürü ve şekli var. Hedef belirli, rekabet yüksek. Her şirket yaşamak ismine, büyümek ismine var gücüyle elinden geleni yapıyor. Geçen sene aldığımız kararın müspet tesirlerini gördük. Tercihler, sonuçları tesirler.

patronlardunyasi.com