Para basan köprülerin güvenlik maliyeti neden genel bütçeden karşılanır?

Feramuz Erdin

Stratejik değere sahip olan kritik altyapı tesislerinin güvenliğinin sağlanması bir bakıma ulusal güvenlik hususudur. İstanbul boğazının her iki yakasını karayoluyla birbirine bağlayan boğaz köprüleri ile sonradan başka vilayetlerde yapılan asma köprüler de bu kapsama dâhildir. Avrasya Tüneli ve Marmaray İstanbul’daki stratejik kıymete sahip öbür ulaşım güzergâhlarıdır.

PARA BASAN İŞLETMELER

İster kamu malı, isterse Yap İşlet Devret modeli olsun, tüm bu devasa yatırımlar stratejik değerlerinin yanında, kullananların parasını ödediği ticari işletmelerdir. Çeşidinin birinci örneği olarak 1973 yılında hizmete açılan 15 Temmuz Şehitleri Köprüsü o tarihten bu yana kesintisiz olarak hizmet vermekte olduğu üzere, kendini tekraren amorti etmiş olmasına karşın bu köprüden geçiş hala fiyatlıdır. Bunun bakım, tamir ve yeni yatırımlar için kaynak yaratmak üzere bir münasebeti olabilir ve bu da olağandır. Burada olağan olmayan; bu köprünün güvenlik ve muhafaza masraflarının 50 yıl sonra dahi genel bütçeden karşılanıyor olmasıdır.

EMNİYET’TEKİ BOĞAZİÇİ KÖPRÜLERİNİ KORUMA ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ

1973 yılının kaidelerine ve genel güvenlik konseptine uygun olarak birinci stratejik köprünün müdafaası polisin sorumluluğuna verilmiş ve hatta bu gayeyle köprüye yakın zirvelere hava savunmasını sağlamak üzere uçaksavar üniteleri bile planlanmıştır. Savaş ve savunma konsepti o günden bu vakte kadar çok değiştiği için artık bu köprülerin bir hava saldırısına karşı uçaksavar ile korunması gerekliliği ortadan kalkmıştır.

ARTIK ÖZEL GÜVENLİK VAR

Aradan geçen 50 yılda kritik altyapı güvenliği ile ilgili dayanılmaz gelişmeler yaşanmış ve Türkiye’de özel güvenlik kanununun çıkması ile birlikte kurulan özel güvenlik firmaları bu alanda büyük deneyimler kazanmışlardır.

Zaman içinde yapılan yollar, viyadük ve köprüler ile deniz altı tünelleri Türkiye’yi değişik bir yere taşımıştır. Buraların işletme operasyonları da buna nazaran gelişmiş ve günün şartlarına ayak uydurur hale gelmiştir.

Tüm bu gelişmelere ve harikulade gelirlerine karşın bu köprülerde hala polis misyon yapmaktadır!

“HASSAS BÖLGELERİ KORUMA”

Olağan ki genel asayişin ve bunun yanında kritik tesislerin güvenliğinin sağlanması genel kolluğun sorumluluğundadır. Lakin özel güvenlik alanında yaşanan çok mevzuat ve operasyonel gelişimine karşın özelikle köprülerin hala polis tarafından korunuyor olması kaynak israfından öbür bir şey değildir.

Bugün özel güvenlik bölümü çok daha kritik kıymete sahip olan tesisleri muvaffakiyet ile korumaktadır.

Bu vesileyle İçişleri ve Ulaştırma bakanlarımıza bir davet yapmış olalım:

“Köprülerin müdafaa ve güvenlik operasyonlarının şahsen genel kolluk eliyle yürütülmesi usulüne hemen son verilmelidir. Köprüleri muhafaza işinin bir an evvel genel kolluktan alınarak özel güvenliğe ihale edilmesi gereklidir. Genel kolluk öbür yerlerde olduğu üzere burada da denetleyici konumunda olmalıdır. Bu üzere yerlerde istihdam edilen işçinin asayiş hizmetlerinde kullanılması genel güvenliğe çok daha fazla katkı sağlayacaktır. Böylece, bütçe idaresi ve kaynak disiplini açısından da doğrusu yapılmış olacaktır.”

patronlardunyasi.com