Limak, bu yıl iki dalda halka arz planlıyor

Özdemir, İsviçre’nin Davos kasabasında düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu (WEF) sırasında AA muhabirine yaptığı açıklamada, global iktisadın bilhassa Kovid-19 sonrası çok güç bir vakit geçirdiğini, enflasyonist baskıların ve tedarik zincirindeki problemlerin ekonomiyi çok önemli etkilediğini söyledi.

Şimdi de insanlarda “acaba resesyon olacak mı, faizler yüksek kalacak mı, enflasyonla başa çıkabilecek miyiz?” üzere telaşların bulunduğunu lakin kendisinin biraz daha optimist tarafta yer aldığını lisana getiren Özdemir, “Kovid-19 sonrasında yaşanan tedarik zincirindeki külfetlerin 2024’te daha uyguna gideceğini, bunların aşılacağını, hem Avrupa’da hem Amerika’da faiz indirimlerinin art geriye geleceğini düşünüyorum. Hasebiyle dünya iktisadı için daha optimist olduğumu söyleyebilirim.” diye konuştu.

Özdemir, dünya genelinde de iktisat için en büyük kırılganlıkların iş gücü olduğuna işaret ederek, kelamlarını şöyle sürdürdü:

“Şimdi Davos’ta da bunu tartışıyoruz. Bilhassa teknolojik gelişmeler, yapay zekadaki gelişmeler, dijitalleşme, makinelerin daha çok kullanılması iş gücünde önemli bir baskı yaratıyor. Kendi iş gücümüze baktığımızda tekrar yeni yetenekler kazandırmamız gerekiyor. Tekrar, yeni eğitimlere sokmamız gerekiyor. Zira gereksinimler çok değişti. Bir de natürel dünyada çok kompleks sorunlar oluşmaya başladı. Savaşlar nedeniyle yaşanan çok önemli ıstıraplar var. İş gücü yalnızca Türkiye’de değil, tüm dünyada kıymetli bir hale geliyor. Bu da aslında projelerde ve işlerde önemli baskılara sebep oluyor. Bunlar nedeniyle hem iş gücünü tekrar yeteneklendireceğiz hem de iş gücüne daha çok fiyat ödeyeceğiz.”

Özdemir, bu nedenle işleri daha verimli kılmaları gerektiğini belirterek, “Bunu nasıl yapacağız’ derseniz, ben orada da biraz optimistim. Yapay zekanın iş yapış biçimlerimizi daha müspet etkileyeceğini, insanların kimi işlerini elinden alacağını ancak yeni işler açılacağını da düşünüyorum. Daha verimli işler yapacağımızı düşünüyorum. Hasebiyle o bahiste da müspet fikirdeyim.” dedi.

“ULUSLARARASI BİR YATIRIMCI, ‘2024 PRESTİJİYLE TÜRKİYE’YE YATIRIM YAPMAYI DÜŞÜNDÜKLERİNİ’ SÖYLEDİ”

Ebru Özdemir, katıldığı toplantıların birisinde, memleketler arası bir yatırımcının Türkiye’den konuşmaya başladığını ve bilhassa iktisatta yaşanan son gelişmeleri çok müspet değerlendirdiğini söyledi.

Bu yatırımcının kendisine, “2024 prestijiyle Türkiye’ye yatırım yapmayı düşündüklerini ve 2026’da bunun en yüksek noktaya ulaşacağını” söylediğini aktaran Özdemir, hem TCMB hem de iktisat idaresinin aldığı önlemleri çok müspet değerlendirdiğinin altını çizdi.

Özdemir, milletlerarası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s’in Türkiye’nin not görünümünü olumluya çevirdiğini anımsatarak, şunları kaydetti:

“Zaten daha evvel yapılan toplantılarda bize anlatılan çerçevede ilerliyor. Enflasyon, mayıs üzere yükselecek ve daha sonra aşağı yanlışsız gidecek. 2024, dezenflasyon yılı olacak. Her şey vakitle oluyor. Atılan tüm adımların olumlu olduğunu ve 2024’ün, bilhassa Türkiye’ye milletlerarası yatırımcıların geleceği bir yıl olduğunu düşünüyorum. Gerek borsaya gerek direkt yatırımlar olarak Türkiye yılı olacağını düşünüyorum.”

Özdemir, Limak’ın 3 kıtadaki 14 ülkede çalıştığını kaydederek, Türkiye kadar büyük, dinamik, iktisadı güçlü ve genç nüfusu olan diğer bir ülke bulunmadığını, Avrupa ve Türkiye’nin birbirleri için vazgeçilmez olduğunu, bunların da ticareti olumlu etkileyeceğini anlattı.

“YENİLENEBİLİR GÜÇ BİZİM İÇİN DEĞERLİ OLACAK”

Limak Şirketler Kümesi İdare Şurası Lideri Özdemir, 2023’te Avrupa’da kendilerini çok gururlandıran bir iş aldıklarını, kendi içinde güçlü müteahhitlerin olduğu İspanya’da Barcelona’nın stadyumunu yenileyeceklerini hatırlatarak, bu işi “Avrupa’ya açılan bir kapı” olarak gördüklerini söyledi.

Bu stadyumu en düzgün formda yeniledikten ve Barcelona futbol ekibine bunu açtıktan sonra Avrupa’da daha çok iş yapmak istediklerini lisana getiren Özdemir, şu tabirleri kullandı:

“İnşaat hala bizim amiral gemimiz. 2024’te yapmak istediğimiz 2 değerli husus; 2 halka arz planlıyoruz. Birisi çimento, başkası de yenilenebilir güç dalında. Güce gereksinimimiz var ancak bir yandan da sürdürülebilirlik açısından yenilenebilir güce yatırım yapmamız lazım. Münasebetiyle 2024 bizim için bu açılardan ağır geçecek. Zati bu yenilenebilir gücün içinde de 140 megavatlık büyük bir güneş gücünü devreye alacağız. Yer aldığımız ülkelerde daha çok çalışmaya devam edeceğiz. Suudi Arabistan olsun, Katar olsun, Kuveyt olsun… İnşaat tarafımız güçlü bir biçimde devam ediyor. Bunun haricinde de yenilenebilir güç bizim için kıymetli olacak.”

“TURİZM DE BİZİM İÇİN KIYMETLİ DALLARDAN BİRİ OLACAK”

Ebru Özdemir, turizmde şu anda 6 bin yatakları bulunduğunu belirterek, “2 tane yatırım daha planlıyoruz, Türkiye’de ve Kıbrıs’ta. Turizm de bizim için değerli dallardan olacak.” diye konuştu.

İçinde bulundukları bölümleri geliştirmeye devam edeceklerini kaydeden Özdemir, 2022’de 1915 Çanakkale Köprüsü’nün açıldığını, dünyanın en yüksek 5’inci barajı Yusufeli Barajı’nın tamamlandığını, burada kazandıkları referanslarla milletlerarası işler peşinde koştuklarını söyledi.

Özdemir, “Bu halka arzlar çerçevesinde daha sonra birtakım satın almalar olabilir. Bunları görüşüyoruz ancak yeri geldiğinde söyleyeyim.” dedi.

Şu anda startuplarla çalıştıklarını tabir eden Özdemir, inşaat ve altyapının teknolojinin en az kullandığı dallar olduğunu ve startuplarla “bu işi daha güzel nasıl yapabiliriz” diye konuştuklarını anlattı.

İş sıhhati, iş güvenliği, proje planlama üzere alanlarda da yapay zekanın peşinde olduklarını lisana getiren Özdemir, “Yapay zekayla olduğumuz işlerde nasıl daha verimli olabiliriz, işlerimizi nasıl daha güzel yapabiliriz? Bizim aslında 2024’teki ana başlığımız olacak.” sözlerini kullandı.

“TÜRK BEŞERİNİN, GENÇLERİN ÇOK BAŞARILI OLACAĞINI DÜŞÜNÜYORUM”

Limak Şirketler Kümesi İdare Heyeti Lideri Özdemir, Türkiye’de 4 milyon Suriyeli mülteci olduğunu, bu bahiste çok şeyler yapıldığını belirterek, “Türkiye’nin yaptıklarını göstermek… En fazla göçmen ağırlayan ülkeyiz ve bunun dünyaca bilinmesi gerekiyor. Bunu da Türk beşerinin müsamahasıyla yapıyoruz ve bunları toplumsal hayata da, iş hayatına da entegre ettik.” diye konuştu.

Türkiye’de geçen yıl yaşanan sarsıntı nedeniyle 10 milyon insanın yerinden olduğunu, el birliğiyle, yardımlaşarak bununla başa çıktıklarını anlatan Özdemir, bu hususları duyurmak gayesiyle Davos’a katıldığını söyledi.

Gençlere tavsiyelerinin sorulması üzerine Özdemir, kelamlarını şöyle tamamladı:

“Gençler bir defa çok çalışacaklar. Hiçbir şey çok çalışmadan olmuyor. Öncelikle çok çalışacağız. İkincisi güçlü olacağız. Günümüz çok zorlaştı. Sorunlar çok arttı, çok kompleks bir dünyada yaşıyoruz. Çok değerli olan kritik niyet ve bir yandan da sorun çözme yetenekleri ve güçlü bir biçimde bunu yapmak. Teknolojiyle ortam çok süratli değişiyor. Bir anda yapay zeka geliyor, dijitalleşme geliyor. Kesinlikle yeniliklere açık olacağız. Flexible (esnek) olup adapte olacağız. Bu bir seyahat… Bir günde lider olamazsın. Bir günde genel müdür olamazsın fakat çok çalışarak, adaptasyon gücünü artırarak, güçlü olarak ben Türk beşerinin, gençlerin çok başarılı olacağını düşünüyorum. Her gördüğüm gence şunu söylüyorum: Öğrenmekten korkmayın, meraklı olun. Her şeyi merak edin ve güçlü olun.”

patronlardunyasi.com