Levi’s, ‘sendika bastıran’ Türk fabrikasıyla ‘şartlı olarak’ çalışacak

Özak Dokumacılık İnsan Kaynakları ve Kurumsal Toplumsal Sorumluluk Yöneticisi Muhammed Necmeddin Hocaoğulları, bu yol haritasının tamamlanmasının akabinde Levi’s’in ‘aktif’ siparişlere geri döneceğini söyledi. Bu fabrika, denim devini tek müşterisi olarak kabul ediyor ve 470 personelin daha kurumsal olan Öz İplik-İş’ten yeni bir sendika olan Birtek-Sen’e geçme hakkını talep ettikleri, ayrıyeten beşere yakışmayan çalışma saatleri, kelamlı ve fizikî taciz ve etkisiz bir “sarı” sendika olduğu argüman ediliyor.

Levi’s, bu tezleri araştırdığını ve bu durumu düzeltmek için üreticiye “ödev” verdiğini belirtti. Özak Dokuma, çok mesai meselelerini çözmek, hijyen ve güvenliği artırmak ve mobbing olarak bilinen sistematik ve rutin kelamlı tacizi ele almak için bir hareket planı başlatıyor. Hocaoğulları, personel sesini duymak için Özak Dokuma’nın genel merkeze direkt bağlanan bir ihbar çizgisi içeren bir ihbar sistemi kuracağını söyledi. “Kendimizi geliştirmek için yerimiz olduğuna inanıyoruz ve şayet bize uygun olmayan rastgele bir taciz yahut baskı varsa soruşturacağız ve gereken tedbirleri alacağız” dedi.

Hocaoğulları, Özak Dokuma’nın çalışanların sendika seçimine müdahale etmeye çalıştığı tezlerini reddetti. Türk maddelerine nazaran, sendikalar belli üyelik eşiklerini karşılamalıdır. Fakat Birtek-Sen’in gerekli sayıda üyeye sahip olmadığını ve Türkiye’nin birebir işletmede birden fazla toplu iş mukavelesine müsaade vermediğini belirtti. Öz İplik-İş, Urfa fabrikası için bir toplu iş kontratı yapmıştı.

Levi’s, Özak Tekstil’le “koşullu bir şekilde” çalışmaya devam etme kararı aldığını doğruladı. Fakat karar, özgür birliğin, çalışma saatlerinin ve sıhhat ve güvenliğin ele alındığı ayrıntılı bir düzeltme planının tamamlanmasına bağlıdır.

Ancak emekçi hakları kümeleri, Özak Dokuma’nın Urfa’daki çalışanlarının yasal haklarını ihlal ettiği ve münasebetiyle Levi’s’in tedarikçi davranış kurallarını ihlal ettiği sonucuna varan Worker Rights Consortium üzere tertipler, Levi’s’in tavrından pek mutlu değil. Levi’s’in Özak Dokuma’ya dayanağını sürdürmesinin, kaygı verici olduğunu belirtti.

Levi’s açıklamasına karşılık veren Washington, D.C. gözlemcinin tedarik zinciri stratejileri yöneticisi Liana Foxvog, fabrika idaresinin “açıkça bildirisi görmezden geldiğini” ve “işçilerin birlik haklarının büyük ihlallerini bilakis çevirmek için hiçbir şey yapmadığını” söyledi. Foxvog, Fabrikada sendika özgürlüğü ihlallerinin düzeltilmediğini ve y eni sendikanın feshedilen üyelerinden hiçbiri işe geri alınmadığını da ekledi.

Giyim sanayisinin en büyük sendikalar ve emekçi hakları örgütlerinden oluşan pak giysi kampanyası, jean üreticisine de maksat aldı ve Levi’s’in “kanunsuz bir biçimde işten çıkarılan” personelleri geri almak için kaldıraçlarını kullanma kelamını “bozduğunu” ve bunun mümkün olmadığı takdirde siparişlerini geri çekeceğini söyledi.

“Haftalarca marka, acil mektuplarını cevapsız bıraktı ve bu mühlet zarfında, Şanlıurfa’daki Özak/Kübrateks fabrikası, yalnızca küçük bir emekçi kitlesi kalmıştı ve bu şahısların birçoğu Birtek-Sen üyesi olmayan yeni çalışanları işe alıyordu,” dedi.

Tedarikçi şirketi Özak Tekstil’in, yönetim kurulu lideri Muhammed Necmeddin Hocaoğulları’na nazaran, bu süreçlerini devlete teşviklerden yararlanmak üzere idari nedenlerle gerçekleştirdiği belirtildi ve Birtek-Sen’in savına nazaran, şirketin “lekelendiği” ismini değiştirmek için yapıldığını söyledi.

Temiz Giysi Kampanyası, Levi’s’in “doğrudan tedarikçisinde sendika kırma hadisesini önlemekte, hafifletmekte ve gidermekte başarısız olduğunu” ve bunun yerine “Birtek-Sen sendikasına verdiği sözleri bozarak ve haklarını kullanan emekçileri faal olarak tehdit eden, taciz eden ve işten çıkaran bir fabrikada üretim yapmaya devam ederek Özak Dokuma’nın meydan okuyan halini desteklediğini” söyledi.

Levi’s ise tezlere karşılık vermedi.

Hocaoğulları, Özak Dokuma’nın grevdeki personellere işe dönme davetinde bulunduğunu lakin bunun yalnızca bir avuç çalışanın karşılık verdiğini söyledi. “İşe dönmediler, dava açmadılar, hiçbir şikayette bulunmadılar” dedi ve protestolara devam ettiler. “Şirket idaresi olarak, bunun olumlu bir tavır olmadığına inanıyoruz,” dedi.

Levi Strauss & Co’nun Türkiye’deki bir tedarikçisi, Urfa’daki fabrikasındaki çalışma şartlarını uygunlaştırmak için bir düzeltici hareket planına başladı. Bu atak, emekçilerin kendi sendikalarını seçme hakkını inkar ettiği ve daha sonra greve giden yüzlerce emekçiyi işten çıkardığı savlarıyla gündeme gelmişti.

Özak Dokuma’nın İnsan Kaynakları ve Kurumsal Toplumsal Sorumluluk Yöneticisi Muhammed Necmeddin Hocaoğulları, “Bu plan tamamlandıktan sonra Levi’s’in faal siparişlere tekrar başlayacağını” belirtti. Urfa’daki tesis, denim devini tek müşterisi olarak kabul ediyor ve emekçiler, daha tesirli bir sendika arayışı içindeydiler.

Levi’s’in bu tezleri araştırdığı ve üreticinin çok mesai meselelerini, hijyen ve güvenlik eksikliklerini düzeltmesi gerektiğini belirlediği söylendi. Özak Dokuma, emekçi sesini duymak için bir ihbar sınırı kuracak ve çalışanlara yönelik taciz yahut baskıları araştırmak için tedbirler alacak.

Hocaoğulları, şirketin sendika seçimine müdahale etmediğini savundu ve Türk maddelerine nazaran sendikaların makul üyelik eşiklerini karşılaması gerektiğini söyledi. Levi’s, kurallara bağlı olarak Özak Dokumacılık ile çalışmaya devam edeceğini doğruladı.

Ancak emekçi hakları kümeleri, Levi’s’in emekçi haklarını ihlal eden Özak Dokuma’ya takviye verdiğini argüman ediyor. Levi’s ise argümanlara cevap vermedi.

Özak Dokuma, grevdeki emekçilere geri dönme daveti yaptı, fakat çok azının bu davete cevap verdiği belirtildi. Sendika, personellerle direkt etkileşime girerek irtibatı artırmayı ve emekçilerin temsilcilerini seçmelerine imkan tanımak için seçimler yapmayı planlıyor.

Birtek-Sen ise Levi’s’i suçluyor ve işten çıkarılan personellerin haklarının ihlal edilmesini kınıyor. Küme, Levi’s’in milletlerarası sorumluluklarını hatırlamasını ve çalışanların haklarının giderilmesi için harekete geçmesini istiyor.

patronlardunyasi.com