Cumhurbaşkanı Erdoğan: İhracatçılar için döviz bozdurma zorunluğunu yüzde 30’a indi

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) 31. Olağan Genel Kurulu ve İhracatın Şampiyonları Ödül Töreni’nde yaptığı konuşmada, 2002’den bu yana yüksek teknolojili eser ihracatının 4,5 katına çıktığını söyleyerek bu oranları çok daha üst taşıyacaklarını tabir etti.

Müjdeli bir haber vermek istediğini lisana getiren Erdoğan, “İhracatçılarımız için Döviz bozdurma zorunluluğunu yüzde 40’tan yüzde 30’a indirdik. Bu düzenleme pazartesiden itibaren geçerli olacak. Tüm ihracat ailesine iyi olmasını diliyorum.” diye konuştu.

Erdoğan, bölgede yaşanan sıcak çatışmalara ve 6 Şubat zelzelelerinin 104 milyar dolarlık mali faturasına karşın, global iktisadın içinden geçtiği fırtınalı periyodu muvaffakiyetle yönettiklerini lisana getirdi.

Geçen sene tüm taraflarla görüşerek hazırladıkları Orta Vadeli Program (OVP) ve 12. Kalkınma Planı’yla iktisattaki yol haritalarını paylaştıklarını anımsatan Erdoğan, şöyle konuştu:

“Popülizmin doruğa çıktığı 31 Mart seçimleri sürecinde Türk iktisadına ek yük oluşturacak afaki adımlardan uzak durmak suretiyle programa olan itimadımızı uygulamalarımızla ispat ettik. Yalnızca seçim kazanmak uğruna milletimize palavra söyleme, meydanlarda bol keseden vaat dağıtma üzere yollara başvurmadık. Bundan 3 ay evvel seçim meydanlarında olmadık kelamlar verenler, bugün verdikleri sözleri tutmak yerine yalnızca miting yapıyor, ipe un seriyor, milleti oyalamanın yollarını arıyor. ‘Liyakat, adalet, hak, hukuk’ diyerek ahkam kesenlerin bugün nepotizmin kitabını yine yazdıklarını görüyoruz. Kentlerine hizmet etmesi gerekenler yalnızca hısım akrabaya çalışıyor.”

“Enflasyonda en sıkıntı periyodun artık geride kaldığına inanıyoruz”

Etik dışı yolların hiçbirine tevessül etmeyip insanlara karşı hep dürüst olduklarını ve tutamayacakları kelamı vermediklerini vurgulayan Erdoğan, “Biz siyaseti ülkemize ve milletimize hizmet için yapıyoruz. Biz velev ki kendimiz bedel ödesek de milletimize bedel ödettirmemenin sıkıntısındayız. Biz kendi çıkarımıza uygun olanı değil, Türkiye ve Türk iktisadı için en gerçek olanı yapmanın peşindeyiz. Önceliğimiz bu ülkeyi hayat pahalılığı sıkıntısından temelli kurtarmaktır. Enflasyonu düşürmek için para, maliye ve gelirler siyasetlerini ahenk içinde yürütüyoruz. Mali disiplin alanındaki adımlar para siyasetimizin aktifliğini arttıracak ve enflasyonla gayrete güçlü dayanak verecek.” dedi.

Ekonomi programının birinci yılının geçiş yılı olduğunu ve bu devri öngördükleri halde muvaffakiyetle tamamladıklarını belirten Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Enflasyonda en sıkıntı devrin artık geride kaldığına inanıyoruz. Artık programın sonuçlarını daha net göreceğimiz yeni bir periyoda, dezenflasyon sürecine giriyoruz. Geçmişte enflasyonu nasıl tek haneye indirdiysek, inşallah tıpkı başarıyı tekrar yakalayacağız. Büyüme tarafında da hamdolsun oranlar son derece olumlu seyrediyor. Geçen yıl yaşadığımız sarsıntı felaketine ve ihracat pazarlarımızdaki zayıflamaya karşın yüzde 4,5’luk bir büyüme kaydettik. Ulusal gelirimiz cari fiyatlarla birinci kere 1 trilyon doları aştı.”

Türkiye iktisadının nominal bedelle dünyada 17’inci, satın alma paritesine nazaran 11’inci sırada yer aldığına dikkati çeken Erdoğan, “Bu yılın birinci çeyreğinde büyümemiz yüzde 5,7 olarak gerçekleşti. Bunun 1,6 puanı net dış talepten, yani siz bedelli ihracatçılarımızın değerli uğraşlarından kaynaklandı. Büyümede kalitenin arttığı, kompozisyonun bilhassa güzelleştiği bir periyoda adım atmış bulunuyoruz.” tabirlerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, makine ve teçhizat yatırımlarındaki artışın 18 çeyrektir devam ettiğini, yatırımların ve ihracatın sürüklediği bir büyüme ülkülerini hızla gerçeğe dönüştürdüklerini belirterek, “2024 yılı genelinde net dış talebin müspet katkı vereceği yüzde 4’e yakın istikrarlı bir büyüme öngörüyoruz.” formunda konuştu.

“Gerekli olan her adımı vakit kaybetmeden atacağız”

Ekonominin emin adımlarla maksatlarına hakikat ilerlerken, Türkiye’nin milletlerarası çevrelerdeki görünümünün de önemli biçimde değiştiğini vurgulayan Erdoğan, “Ekonomide birinci yılın karnesi epeyce uygun geldi. Programımız tıpkı öngördüğümüz doğrultuda meyvelerini veriyor. Merkez Bankamızın brüt rezervleri 31 Mayıs prestijiyle 45,2 milyar dolar artışla toplam 143,6 milyar dolara yükseldi.” dedi.

Ekonomi programının oluşturduğu inanç ve öngörülebilirlik sayesinde ülkeye dış kaynak girişinin devam ettiğini lisana getiren Erdoğan, bankacılık ve gerçek dalın dış borç çevirme oranları artarken, bu borçlanmaların daha düşük maliyetlerle gerçekleştirildiğini söyledi.

Son bir yıldır bankaların dış borç çevirme oranının yüzde 96’dan yüzde 153’e, gerçek bölümün dış borç çevirme oranının ise yüzde 118’e yükseldiğini aktaran Erdoğan, bankaların yılbaşından bu yana 4 milyar doların üzerinde sermaye gibisi dış kaynağa erişim sağladığını bildirdi.

Erdoğan, “Önümüzdeki periyotta milletlerarası direkt yatırımlarda da güçlü bir canlanma göreceğimize inanıyorum. Yatırım ortamımızın daha da uygunlaştırılması için gerekli olan her adımı vakit kaybetmeden atacağız. Faal sanayi siyasetlerine sürat kazandıracak dijital ve yeşil dönüşüme odaklanan siyasetlerle temellerimizi daha da sağlamlaştıracağız.” tabirlerini kullandı.

Programın olumlu sonuçlarını ülke risk priminde de net halde gördüklerini lisana getiren Erdoğan, şunları kaydetti:

“Ülkemizin CDS primi 266 baz puana kadar geriledi. Kredi derecelendirme kuruluşlarının not artışı ve görünüm adımlarını sizler de yakından takip ediyorsunuz. Çok taraflı kalkınma bankaları da önümüzdeki devirde 60 milyar dolara yakın kaynağı ülkemizdeki kalkınma projelerinin finansmanına aktaracak. Uzun vadeli ve düşük maliyetli bu kaynaklar yatırım yapan, istihdam sağlayan ve ihracata katkı sunan tüm girişimcilerimizin buyruğunda olacaktır.”