BOTAŞ ve Gasprom ortak işletme şirketi kuruyor

Türkiye için güç konusunda doğal gaz ve nükleerin öne çıkan bahisler ortasında yer aldığını lisana getiren Bayraktar, bu iki hususta Rusya ile ağır bir işbirliğinin yürütüldüğünü söyledi.

SPIEF’te gerçekleştirdiği konuşmada, Türkiye’nin güçteki gayelerini anlattıklarını tabir eden Bayraktar, “Önümüzdeki süreçte neler yapmayı planladığımızı anlatarak, işbirliği imkanlarını da değerlendirdik.” dedi.

ORTAK AMAÇ

Bayraktar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in, Türkiye’de doğal gaz ticaret merkezi kurulmasıyla ilgili bir maksat ortaya koyduklarına işaret ederek, “Bu gayeyle alakalı yaptığımız ve bundan sonra yapacaklarımızın bir manada yol haritasını değerlendirdik.” tabirini kullandı.

Türkiye’de doğal gaz ticaret merkezi kurulmasına yönelik çalışmaların devam ettiğini belirten Bayraktar, “Doğal gaz merkeziyle alakalı olağan ki en kıymetli bahislerden birisi altyapının, fiziki altyapının buna hazır olmasıdır. Türkiye de bilhassa son yıllarda yaptığı yatırımlarla bu mevzuda çok değerli çalışmalar kaydetti. Artık İstanbul Finans Merkezi’nde BOTAŞ ve Gazprom iştirakinde bir işletme şirketi kurmayı planlıyoruz.” dedi.

Söz konusu plan doğrultusunda görüşmeler yaptıklarını anlatan Bayraktar, gelecek aylarda somut çalışmaları ortaya koyup ticaret merkezini hayata geçirmek istediklerini söyledi.

NÜKLEER VURGUSU

Türkiye ile Rusya ortasındaki alakalarda nükleerin tuttuğu kıymetli yere işaret eden Bayraktar, “Nükleer, Türkiye’nin güç portföyünde ve vizyonunda da kıymetli bir yer söz ediyor. Çünkü bilhassa Türkiye’nin hem baz yükte pak güç elde etmesi açısından ve uzun devirde güç muhtaçlığını, arz güvenliğini sağlaması açısından nükleer epeyce büyük bir kıymete sahip.” diye konuştu.

Bayraktar, Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nde (NGS) ağır bir çalışmanın yürütüldüğünü anlatarak, “30 bin civarında insan şu anda orada hummalı bir biçimde bilhassa birinci reaktörü önümüzdeki aylarda devreye alabilmemiz için bir uğraş gösteriyor. Burada ilgili muhataplarımızla buna ait çalışmalarımızı da değerlendirdik.” dedi.

Türkiye’nin 2050’ye kadar toplam 12 reaktör ve 15 bin megavatlık nükleer güce ulaşmayı hedeflediğinin altını çizen Bayraktar, bununla ilgili Rusya Devlet Nükleer Güç Kuruluşu Rosatom’la istişareler yürüttüklerini kaydetti.

Rusya ile Türkiye ortasındaki doğal gaz ticaretinde 2026’da 40’ıncı yıla girileceğini belirten Bayraktar, “Doğal gazın yanı sıra, nükleerde bağlantılarımızı 22’inci yüzyıla taşıyacak bir santral projesiyle ve gelebilecek öteki projelerle ilgili konuşurken, yeni bir alanı biraz daha ağır olarak önümüzdeki süreçte devreye alıyoruz. Bu da doğal kaynaklar alanıdır.” dedi.

İLİŞKİLERİ DAHA DA İLERLETECEĞİZ

Bu hususta Rusya Doğal Kaynaklar Bakanı Alexander Kozlov ile görüşmeler yaptıklarını vurgulayan Bayraktar, “Bu, bilhassa arama, üretim ve metal ticaretiyle alakalı olarak yeniden bizim İstanbul Finans Merkezi’nde kurmayı, geliştirmeyi düşündüğümüz Türkiye Güç ve Maden Borsası’yla yakından alakalı bir bahistir. Hayli kapsamlı bir görüşme gerçekleştirdik. Ümit ediyorum bu formda işbirliğimiz çok daha ileri bir düzeye gelecek.” tabirlerini kullandı.

ELEKTRİKLEŞMENİN KIYMETİNE DİKKAT ÇEKTİ

Nükleer gücün, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ortaya koyduğu ve Türkiye’nin önümüzdeki 30 yıl içerisinde karbon nötr bir iktisat olma gayesinde değerli bir yer tuttuğuna işaret eden Bayraktar, “Dolayısıyla aslında bu global ısınmayla ve Türkiye’nin yapacağı katkıyla alakalı değerli, çok güç ve değiştirmemiz gereken birçok şeyin olduğu bir gaye. Ulaştırmadan tarıma, tarımdan endüstriye, güce kadar birçok alanda değişikliklere gereksinim duyuyoruz.” diye konuştu.

Bayraktar, dünyada olduğu üzere Türkiye’de de elektrikleşmenin kıymetli oranda büyüdüğüne dikkati çekerek, binalarda, ulaştırmada, endüstride, dijitalleşmenin ve yapay zekanın getirdiği tesirle elektrik talebinin daha da artacağını söyledi.

Söz konusu talebi karşılarken pak kaynaklara gereksinim duyulduğunu vurgulayan Bayraktar, “Biz çok kıymetli bir yenilenebilir güç ülkesiyiz, bu yenilenebilir kaynakları da sisteme hakikat halde koyabilmek için kesinlikle bizim bunları destekleyecek baz yük santrallere gereksinimimiz var.” dedi.

Doğal gazın bu alanda daha çevreci olduğu için ön plana çıktığını belirten Bayraktar, sıfır emisyona sahip nükleerin, yenilenebilir gücün daha çok devreye alınması açısından da kıymet taşıdığını kaydetti.

Söz konusu eğilimin tüm dünyada yaşandığına işaret eden Bayraktar, “COP28’de dünya güç dönüşümüyle alakalı, global ısınmayla çabada mutlaka şu andaki kurulu nükleer gücü üç katına çıkarmayla alakalı değerli bir amaç ortaya koyduk. Aslında bu bizim uzun vakittir ortaya koyduğumuz gayelerle de örtüşen bir durumdur.” dedi.

patronlardunyasi.com